Bülent Arınç: Özgür Özel'in yaptığını hayatım boyunca unutmam! Bülent Arınç: Özgür Özel'in yaptığını hayatım boyunca unutmam!

Son Mühür Tv'de yayınlanan Sevinç Öztürk ile Beyin Sizsiniz programının bu haftaki konuğu 9 Eylül Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Göçmen oldu. Göçmen çeşitli karşıtlıkların ve zıtlıkların birbiriyle etkileşim içinde olduğu bir düşünme ve analiz yöntemi olan diyalektik konusunda önemli açıklamalarda bulundu. 

Programda tez, antitez ve sentez şeklinde üç aşamadan oluşan diyalektik düşüncenin, ilk aşamasının tez, ikincisinin tezin karşıtı olan antitez ve üçüncüsünün ise tez ile antitezin sentezlenmesiyle ortaya çıktığı üzerine vurgu yapıldı. Göçmen, diyalektiği, bir yerde hakikatin kendisi gibi, tarihin kendisi gibi var olan her şeyin hareket halinde olduğu gibi düşünceyi de hareket halinde kavrama çabası sonucu ortaya çıkmış bir yöntem olarak açıkladı.

Evrensel bir kavram..

Antik Yunanca kökenli olan diyalektik kavramının derinliğinden bahseden Göçmen, “ Yunanca kökenli ama  bütün dillere girmiş olan ve bütün dillerde de kendi yurttaşlık hakkını elde etmiş olan bir kavram” ifadesini kullanarak diyalektiğin  tüm dillerde aynı isimle kullanılarak evrensel bir kavram olduğunu açıkladı.

“Herkes diyalektikten bahsediyor ama kimse bundan bir şey anlamıyor”

“Herkes diyalektikten bahsediyor ama kimse bundan bir şey anlamıyor” diyerek 18.yüzyıla ait bu söze vurgu yapan Göçmen, kendi çağımızda bu kadar kötü durumda olmadığımızın altını çizdi. Göçmen, diyalektiğin çok uzun bir tarihi olduğunu ve insanın diyalektiği, dünyayı açıklama çabasında karşılaşmış olduğu çelişkili durumları açıklayabilmek için geliştirmiş olduğu bir yöntem olarak açıkladı.

Whatsapp Image 2024 04 15 At 12.02.25 (1)

“Her şey her şeyin içinde veya her şey her şeye bağlı”

Hareket halinde olan sadece dünya değil toplum tarihi de hareket halinde diyen Göçmen, atılan her adımın geleceğin tarihini kurmakla ilgili olduğunu söyledi. Göçmen diyalektik kavramını, sürekli hareket halinde olan, ilerleyen, geri düşen, çöken, yeniden kurulan bir hakikatin, tarihin düşüncede uygun yöntemle nasıl ortaya koyulabileceği, nasıl bir yönteme başvurarak bilgiye dönüştürülebileceği üzerine açıklama yaparak, “Bir yerde hakikatin kendisi gibi, tarihin kendisi gibi var olan her şeyin hareket halinde olduğu gibi düşünceyi de hareket halinde kavrama çabası sonucu ortaya çıkmış bir yöntem” olarak açıkladı. Bu sözlerin ardından ekledi;

 “İnsanın sonunda dünyada veya kainatta özgürlüğünü mümkün kılmak için geliştirilmiş olan bir yöntemdir diyalektik”

Hegel’in diyalektiği bir yöntem ve dünya kurgusu olarak yeniden formule ettiği üzerine açıklama yapan Göçmen, yenilik konusunda sonraki büyük hamlenin ise Marx’tan geldiğini belirterek, “Antik filozofların hepsi doğuştan birer diyalektikçidir. Orta çağ felsefesi, antik felsefe diyalektiği bir bilim olarak geliştiren onu bir bütün olarak ortaya koyan Platondur” diye ekledi.

Whatsapp Image 2024 04 15 At 12.02.25

“Kendini diğeri dolayısıyla kavra”

Göçmen, “Kendini kendi karşıtın dolayısıyla kavra, kendini senden farklı olanı dışlayarak kavramaya çalıştığın zaman kendini kavrayamıyorsun” dedi. Bunu sonucunda kendini bilmezlik ve din, inanç adına yapılan şiddetlerin ortaya çıktığını söyledi. Dindarlık üzerinden kendini bilmek üzerine açıklama yapan Göçmen, kişinin kendi dindarlığını kavrayabilmesi için, kendisinden farklı olanın, farklı şeylere inananların ya da inanmayanın var olması gerektiğini ve kendisinin onlar dolayısıyla ne olduğunu bilebileceğini ifade etti.

"Bilmek için inanmak zorundasınız"

Tanrı kavramının son derece derin anlam içeren felsefi bir kavram olduğunu vurgulayan Göçmen," Tanrı birdir diyoruz, bunu ben çok önemsiyorum. Varlığın birliği, çokluğun birliği. Bilmek için inanmak zorundasınız. Bilmeden inanmak mümkün değil. Biz insanlık olarak felsefi düşünme tarzına geçmekle bilgiyi temele koyduk. Bildiğimiz şeye inanabiliyoruz" diyerek Hegel'in şu sözlerine vurgu yaparak noktaladı: 

"Bilmediğin bir şeye nasıl inanabilirsin"

Kaynak: Haber Merkezi