Tunç ERCİYAS/ SON MÜHÜR GAZETESİ
LDP eski Genel Başkanı Toker tweetinde, “ 12 yıllık Genel Başkanlığımda hiçbir şey yapmasam bile LDP’yi Canan Kaftancıoğlu kafasını taşıyan arızalardan arındırdım. Cumhuriyete ve kurucusuyla sorunu olanların gidebileceği çok parti var. Benim dönemimde LDP kesinlikle onlardan biri olmadı.” Bu tweeti ni eleştirenlere ise çok şaşırdı.
“12 yıl LDP’de genel başkanlık yaptım. Tabii ki herkesin bir siyasi görüşü ve fikri var. Ama dünyanın hiçbir yerinde hiçbir görüşte ülkenin kurtarıcısı ve kurucusu eleştirilmez. Türkiye’de olduğu gibi ifade özgürlüğüm var diye hakaret edemezsin. Ben parti yönetimimde bu tip insanlarla çalışmak istemedim, istemem… 12 yıl içinde Atatürk ile sorunu olan, ona saygı göstermeyen kişilerle çalışmadım. Bu benim görüşüm. Liberallik, sosyal demokratlık, muhafazakarlık ile alakası yok. Bana nankörlük gibi geliyor. Atatürk ile sorunu olanın Cumhuriyet ilkeleriyle sorunu vardır. Bu ilkelerle sorunu olanları listeme koymadım. Beni seçenlerde bunu bilerek seçti… Ancak hiç kimseyi de disiplin kuruluna vermedim, ihraçta etmedim… Kaftancıoğlu’nun da Erdoğan’ın da “Atatürk” diyememesi aynı şey… Kendilerini aynı kefeye koyuyorlar…” dedi.
Önümüz hiç parlak değil!
Duayen Siyasetçi Toker, Ülkenin ekonomik ve dış ilişkileri ile ilgili sorumuza ise oldukça kesin bir cevap verdi… “ Biz hiçbir konuda görüş birliğine varamamış 83 milyonuz. Ne dini ne de milli bayramlarımızda ortak bir ses yok. Kurban bayramına gerek yok diyen de var Kurban bayramı kutlayanda… Yılbaşı da öyle Ramazan Bayramı m? Şeker Bayramı m? Lozan’ı, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı bile tartışan kesimler var. Korona bahane tüm dünya bu sorunu yaşıyor. Bu çok öncesinden başladı. Bu gidişle ekonomi de kolay kolay düzelmez. Sorun ekonomi değil siyasi ve hukuki… Sermayenin ve beyin gücünün kaçması yatırımların durması bundan… Keyfiyetle yönetilen ülkelerde ekonomi bir adamın iki dudağı arasında ise para kendini emniyette görmez, yatırımcı yarınını bilemez… Ülkeden para kaçar, fakirlik, sefalet , enflasyon ve işsizlik gelir. Önümüz hiç parlak değil!”
