İzmir'in en büyük sivil toplum kuruluşu olarak gösterilen Göztepe camiası, süper lige hazır mı?

İzmir takımlarının durumu hepimizin malumu. Altay'ın, sezonun bitmesine haftalar kala ligden düşmesi kesinleşirken, Karşıyaka da 3. ligde play off mücadelesi veriyor. Türkiye'nin üçüncü büyük kentinin süper ligde bir temsilcisi bulunmuyor. Bu durumu değiştirebilecek tek takım Göztepe olarak görünüyor. Sarı kırmızılılar kalan haftalarda çok büyük bir aksilik yaşamazsa, önümüzdeki yıl süper ligde mücadele edecek. Peki İzmir'in en büyük sivil toplum kuruluşu olarak gösterilen Göztepe, süper lige hazır mı? 

Stadın kendisi iyi ama çevresi kötü
Öncelikle ilk olarak stada bakalım. Göztepe Gürsel Aksel stadı, Türkiye'nin en modern stadlarından birisi. Zemini de, sezon başı yaşanan mezuniyet töreni rezaleti konu dışı bırakıldığında, oldukça iyi durumda. Taraftar potansiyelini anlatmaya gerek bile yok. Göztepe taraftarı , iç sahada oynanan maçlara pek çok süper lig takımından daha fazla ilgi gösteriyor. Stadla ilgili her şey olumlu görünürken bir noktayı atlamamak lazım. Stadın kulübe devri konusu hala muğlak... 24 saat yaşayan bir yapı olarak projelendirilen stadda, olması gereken dükkanların yerinde yeller esiyor. Stadın üst kısmında yer alacak seyir terası ise cümle içinde bile geçmiyor. Umarım bu eksikler, süper lig yolunda halledilir ve Gürsel Aksel Stadı da süper lig seviyesine çıkar. 

Yönetim, liyakat ve geçmişle yüzleşme
Diğer bir konu ise yönetim. Sezona başlarken yaşanan zemin krizinin ardından, ceo pozisyonuna tecrübeli isim Kerem Ertan getirildi. Daha önce süper lig takımlarında da görev yapan Ertan, geçmişte Göztepe ile şampiyonluk yaşayan bir isim. Takımdaki iyi gidişin arkasında yönetimin bu kararının oldukça etkili olduğunu düşünüyorum. Tanıdık diye bu görev verilen isimlerin yaptıkları ortada.  Liyakata göre isim seçimi, Göztepe yönetiminin bu yıl yaptığı doğruların en büyüğü. Umarım bu tutum uzun vadede de benimsenir ve Ertan ile uzun soluklu bir çalışma ortamı yaratılır. Yönetimin ikinci büyük doğrusu da teknik direktör seçimi. Taraftarın deyimiyle "Yoldaş" Stoilov, geldiği andan itibaren takımın havasını değiştirmeyi başardı. Üstüne üstlük mevcut kadro, Stoilov tarafından seçilmedi. Önümüzdeki yıl kendi kadrosunu kurabilirse Stoilov'un süper ligde de başarılı olacağı kanaatindeyim. Umalım ki Göztepe ve hoca değişikliği sözleri uzun yıllar aynı cümle içinde kullanılmaz. Ama son iki yılda kurulan kadrolar ve harcanan paraların hesabı ise başka bir yazının konusu... 

Son sözüm ise taraftara... Takımın sadece süper lige çıkması Göztepe için asla tek hedef olmamalı. Kalıcı olmadıktan sonra çıkıp düşmenin zararı, yararından fazla. Bu yüzden Göztepe taraftarının da zihniyet olarak süper lige çıkması gerekiyor. Yerel tartışmalar ve atışmalar hiçbir camiaya fayda getirmiyor. Göztepe taraftarının bu bilinçle yaklaşıp, takımla tek vücut olması özellikle bu dönemde çok değerli. 

Göztepe'nin avrupa kupası maçına gittiğimiz bir günün yaşanması dileğiyle...