Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni’nde konuştu. Erdoğan, atamaların hayırlı olması temennisinde bulundu.

Özgür Özel'den Polisler 'Taksim' çağrısı Özgür Özel'den Polisler 'Taksim' çağrısı

Erdoğan, 17-25 Aralık girişiminin yargı ve emniyet birimlerine verdiği zarar ile 15 Temmuz ihanetinin orduya verdiği zararın aynı mesabede olduğunu belirterek, "Benim 2 korumamı şehit ettiler, acımasızca. Eğer bizi de yakalayabilselerdi bizi de şehit edeceklerdi. Ama bizleri; Rabbim fırsat vermedi, yakalayamadılar ve 10 binler Yeşilköy havalimanında bizleri karşıladı. Bay bay Kemal de tankların arasından FETÖ’cülerin koordinesinde Bakırköy Belediyesi’ne gidip, orada kahvesini içerek bizi seyretti. ‘Haberim olsa ben de orada olurdum’ diyor. Hayatı yalan. Böyle bir derdi yok. Halbuki orada FETÖ’cüler bizi yakalayıp, şehitlerimiz izine bizi de koyuverseydiler o zaman herhalde kendisi de zil takıp oynardı. Bunların hayatı bu. Ama Rabbim fırsat vermedikten sonra hüküm değişmiyor. Bütün tuzakların üstünde en büyük tuzak Allah'a aittir. Her iki menfur hadisede de maalesef milletimizin güzide kurumları yıpranmış, yara almış, ciddi travmalar yaşamıştır. Adliye teşkilatımızın tekrar kendine gelmesi belli bir süre almıştır" dedi.

Erdoğan, darbeye karışanların ve FETÖ mensuplarının hak ettikleri cezaları almasında yargının görevini yapmanın gayretinde olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Her ne kadar zaman zaman içerinde çeşitli sabotajlara maruz kalsa da FETÖ yargılamaları genel hatlarıyla başarılı bir şekilde yürütülmüştür. Burada tavrımız gayet nettir. Bir Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz. Su uyur; ama FETÖvari terör örgütleri uyumaz. Kökü dışarıda bu yapıların en küçük bir rehaveti tekrar palazlanmak için fırsata çevireceğini aklımızdan asla çıkarmıyoruz. Son FETÖ’cü hain de işlediği cürümlerin hesabını yargımıza vermeden ne biz ne de devletimiz güvende olacaktır. Geride bıraktığımız seçimlerde zafiyet gördükleri anda neler yapabildiklerine hep birlikte şahit olduk. Milletimize bir daha ne 17-25 Aralık tarzı girişimleri ne de 15 Temmuz ihaneti gibi acıları tekrar yaşatmamakta kararlıyız. FETÖ ile mücadelemizin artarak devam edeceğini burada altını çizerek ifade etmek istiyorum. Sizlerden de görev yerlerinizde ve meslek hayatınızda bu konuda gereken hassasiyeti göstermenizi özellikle bekliyorum. Milletimizin akıl ve gönül dünyasında her meslek erbabının mahareti ile ahlakı aynı terazide tartılır ve öyle kıymetlendirilir. Fakat öyle meslekler vardır ki hem kamu düzenini hem de toplumsal barışı doğrudan etkilemesi sebebiyle çok daha özel bir konuma sahiptir. Tarihimize baktığımızda bu mesleklerin hakim, hekim, hakem olduğunu görürsünüz. Bu 3 meslek grubunun mesuliyetlerini yerine getirmemesi toplumda infiale, devletin işleyişinde ise ciddi aksamalara sebebiyet verir. Burada yaşanacak sıkıntılar dalga dalga yayılır ve sadece sosyal barışı dinamiklemekle kalmaz devletin varlığının da sorgulanmasına yol açar."

Erdoğan, hakim ve savcılara seslenerek, "Bugün çekeceğiniz kura ile meslek hayatınızda artık kritik bir eşiği aşıyorsunuz. Türk Milleti adına karar verecek kadar yüce bir makamın ağırlığını yükleniyorsunuz. Şunu lütfen hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın; hakimin, savcının lisanı makul sürede vereceği adil ve hakkaniyetli kararlardır. Adalet hizmetlerinde yapılan hatanın bedeli sadece bu dünyada değil ahirette de çok ağır olacaktır. Vazifenizi icra ederken hukukun üstünlüğü ilkesine ve masumiyet karinesine ne pahasına olursa olsun bağlı kalmaya itina gösterin. Sizlerden sadece aklınızı, ahlakınızı, vicdanınızı değil devlet, millet adına müessesinizi de korumanızı bekliyorum. İletişim araçlarının günlük hayatımızda giderek daha fazla yer işgal ettiği günümüzde şu gerçeğin altını tekrar çizmek istiyorum; sosyal medyada cübbe giyip ahkam kesenler asla bizim referansımız olamaz. Adaletin ölçüsü sosyal medyadaki tepkiler değil kanundur, nizamdır, maşeri vicdandır, hukuktur. Hukuk kanunun çok çok ötesindedir. 'Kanun' dediğin insanoğlunun yazdıklarıdır. Ama hukuk bunun ötesindedir. Sizin rehberiniz vicdan pusulanızla birlikte asırlar boyunca tecrübeyle, ilimle, ahlakla yoğrularak oluşmuş zengin hukuk külliyatımızdır. Buna çok dikkat edeceğiz. Kararınızı verirken hiç kimsenin, hiçbir gücün, hiçbir maddi değerin sizi yönlendirmesine lütfen müsaade etmeyin. Parayı pulu her zaman bulursunuz; ama unutmayın hak ve hukuk bulunmaz. Ben sizlere güveniyorum. Sizlere inanıyorum'' ifadelerin kullandı. 

Kaynak: dha