İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adıyaman Kahta'da konuşma yaptı.
İmamoğlu’nun konuşmasından başlıklar şöyle:
"Bizi ayakta tutan tek şey adalettir"
"Bu konuda bizim bir buluşmamızda her siyasi görüşten insan gelebilir, başımızın üzerinde yeri vardır. Bu memleketin bize emaneti bu milletin, birliğidir, dirliğidir.
Haksızlığa, hukuksuzluğa karşı duracağız. Yargısız infaz yok, ben bilirim yok. Yargı, siyasetin silahı olamaz. Yargı, adamına göre olmaz. Yargı adamı varsa şöyle adamı yoksa şöyle olmaz. Bizi ayakta tutan tek şey adalettir. Devletin dini adalettir ne güzel bir sözdür. Allah herkesin yuvasını adaletle donatsın.
"Bu iktidarın bu ülke için yapabilecekleri bitti, zarar veriyorlar artık"
Siyaseti samimi yapacağız, ortak akılla yapacağız. O zaman demokratik değerler gözetiliyordu, işi ehillerine verme çabası vardı. Bugünün kadrosuna bir bakın. Bugünün ekonomi, Adalet Bakanı’na bakın. Kalkıyor Adalet Bakanı, seçimi onlar kazanırsa şöyle kutlayacaklar, kendileri kazanırlarsa vs. olmaz. Bu iktidarın bu ülke için yapabilecekleri bitti, memlekete zarar veriyorlar artık. Her şey daha kötüye gider, milletine yüzünü dönmüyor.
"Bir kişilik aklı tıpış tıpış evine yollayacağız"
Hangimiz evlatlarımızı evde susturabiliriz. Evlatlarımız konuşacak, fikirlerini söyleyecek. Sevgi ve saygı çerçevesinde herkes birbirine fikrini söyleyecek. Bu hükümet de bir kişiyim kararı ben vereceğim diyor. Bir avuç insanı, bir kişilik aklı tıpış tıpış evine yollayacağız, zamanları bitti.
"Bu yöneticilik kavramı değişecek"
Çok önemli bir seçim dönemindeyiz. Bu memleketin en büyük güvencesi gençlerimiz. Birinize hafif yan gözle bakan yöneticiyi seçmeyin, hepinizin gözünün içine bakan, anlayan yöneticileri seçin. Bu yöneticilik kavramı değişecek. Devlet vatandaşına gücünü göstermez. Devlet bir işi yaparken orada gücünü gösterir, vatandaşına şefkatini, adaletini gösterir, somurtan kim varsa yollayın evine.
"Ula sen gidersen huzur gelir huzur"
Cumhur İttifakı'nın şahlanış dönemi dediği, çöküş dönemine döndü. Seçimi kaybettiklerini anlayınca sağa sola saldırmaya başladılar. Bu millet, 1920 yılında Meclis'i kurdu. Bize Atatürk'ün ve cumhuriyetin emaneti var. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.' Millete ait olan hiçbir hakkı yedirmedik, yedirmeyeceğiz. Onun için bu kayyum atama anlayışına da son vereceğiz. Neymiş, 14 Mayıs seçimi darbe girişimiymiş. Seçimlere 'darbe' diyecek kadar akılları gitti. Milleti tehdit ediyorlar, kokutmaya çalışıyorlar. 6 Mayıs'ta İstanbul'da büyük bir buluşmamız var. 6 Mayıs'ta biliyorsunuz İstanbul seçimini iptal ettiler. Anacığımın ak sütü gibi helaldir bana o seçim. Seçimi iptal ettiler, o seçimi iptal etti diye milletçe, hep birlikte tam 806 bin oy farkla kocaman bir demokrasi tokadı attılar bunlara. Hâlâ akıllanmıyorlar. Neymiş, onlar giderse kaos olurmuş. Ula sen gidersen huzur gelir huzur. Bu millete huzur gelir. Gülmeyi unutturdun bize.
Acıyaman kaderini değiştireceğiz. Tütündeki yasakları kaldıracağız. Bir avuç insanın Lale Devri bitti, şimdi milletin devri başlayacak.
"Selahattin Demirtaş'a selam söylüyorum sorun yok"
Maalesef Türkiye'de bir ekonomi yönetimi kalmadı. Biz ekonomiyi düzelteceğiz ve milletimizi ayağa kaldıracağız. Selahattin Demirtaş'a selam söylüyorum sorun yok, onun adaletini diledik. Ben Selahattin Demirtaş'a defalarca selam söyledim, yine söylüyorum. Bize güveneceksin, herhalde güveneceksin. Selahattin Demirtaş'a adalet meselesiyle ilgili sözümü söyledim. Adalet herkese diyoruz. Benim Gezi davasından arkadaşım yatıyor. Sadece Selahattin Demirtaş'a değil, bütün haksızlığa, hukuksuzluğa uğrayanlara adalet istiyoruz.
Deprem sonunda yaşananlarla ilgili bir siyasi hesaplaşmaya girmek istemiyorum ama bu şekilde yoluna devam edemez, AFAD’ın düştüğü durumu gördük. 48 saat müdahale edilemedi.
Memleketin valisi, kaymakamı devletine hizmet edecek, iktidar değil. Sen deprem olmuş hâlâ talimat bekliyorsan millet enkaz altında bekler, ne yazık ki yaşattılar. Devleti acilen toplamımız lazım. Adıyaman’ı ve deprem bölgesini ayağa kaldırmalıyız."
